Mülakat Soruları: Zayıf ve Güçlü Yönleriniz Neler?

Hatırlarsanız bir önceki yazımda kendimizden biraz bahsetmiştik mülakat başında. Ama tabii bu "biraz" mülakatı yapan arkadaş için yeterli olmadığından konuyu tabii ki de kurcalamaya devam edecektir.

Ve işte özel hayata müdahale niteliğinde bir soru: Güçlü ve zayıf yönleriniz neler?

Arkadaşım ben kendim bile bilmiyorum ki tam olarak sana anlatayım! Farkındalığı bu kadar yüksek bir toplum yok zaten, bi ihtimal Hindistan'daki tapınak rahipleri fln olabilir yani bu kadar şuurlu.

Hadi biliyorum diyelim, gerçekten zayıf olduğum yönleri sana söyleyeceğimi nereden çıkardın acaba? Sabahın köründe uyanmışım, giyinmişim takım elbiseleri, saçımı başımı yapmışım, o kadar yol çekmişim, gelicem burda gerçekten zayıf yönlerimi anlatarak sabote edicem kendimi. Manyak mıyım ben?

Zayıf yönleriniz neler?

- Çok verimsiz çalışıyorum, 5 saat çalışıyorsam 1 saatinde anca gerçekten çalışabiliyorum.

- Hiç dakik değilim, hele sabahları kesinlikle uyanamıyorum.

- Çok kararsızım, hiçbir şeye hızlı karar veremem.

- Her işi son güne bırakırım.

Ve işte bunlar birçoğumuzun sahip olduğu gerçek zayıf yönler ama tabii bütün bu cevaplar işi kaybetmenize yol açabilir. Bundandır ki eminim şu ana kadar bu cevaplar hiç söylenmemiştir mülakatlarda. (Neden söylesin adam, deli mi bu?)

İnternette biraz dolaştıysanız zaten vermeniz gereken cevapları söylüyorlar orda. O yüzden artık mülakatı yapanların aynı cevaplardan sıkılmış olması ve sormaktan vazgeçmeleri gerek, ama ne mümkün!

Bilmeyenler için cevabın kilit kısmı, çok önemli olmayan, düzeltilebilecek bir zayıflık söylemeniz veya zayıflık adı altında aslında güzel bir özelliğinizi söylemeniz (bildiğin komik bir durum ya, ben insan kaynakları olsam gülerim böyle cevap veren adamın karşısında ama gülmüyor onlar işte çok ilginç) Mesela:

-Ayrıntılara çok önem verdiğim için bazen zaman yönetimi konusunda sıkıntılar yaşıyordum. Ama zaman yönetimi kurslarına katıldım, artık zamanımı daha doğru yönetebiliyorum. (Farkettiyseniz araya bi de ayrıntılara dikkat ederim, titiz çalışırım huyum kurusun da kattım)

Yani aslında sizden bariz bir şekilde laf salatası yapmanız bekleniyor. 

Güçlü yönlere gelirsek zaten oradan bir aday seçmek imkansız. Zira herkes aynı şeyleri söylüyor.

-Lider ruhluyum, insanları ikna edebiliyorum. Okul projelerinde iş planı ve dağıtımını grup içerisinde ben yapardım ve insanlar sözüme değer verirdi. (Hangimiz değildik ki o lider ruhlu grup lideri!)

-Mükemmeliyetçiyim, her yaptığım işin kusursuz olmasına dikkat ederim. (Evet, evet hepimiz öyleyiz! Mesaiye kalmak fln hiç önemli değil, o işi illa hep mükemmel yapmamız lazım! Genelde bu arkadaş hiç mesaiye kalmadan mükemmel iş çıkarır ama yetenek işte!)

- İnsanlarla iletişimim çok iyidir, çok insan canlısıyım! (Yine hangimiz değiliz ki, milletçe adeta bir sevgi kelebeğiyiz! Burada adayın kastettiği büyük ihtimalle sohbet, muhabbet çok seviyorum ben yeaa, yani profesyonel iletişim fln bunlarla pek alakam yok da neyse problem değil)

Sonuç olarak bu sorulara adaylar genelde hazırlanıp gidiyor. (Hazırlanmadan giden adaylar zaten genelde eleniyor, diğerleri kadar mükemmel cevap veremedikleri için olsa gerek) Cevaplar belli, örnekler hazır. Tamamen yapmacık yani, rol kesme.

İnsanın aklına gerçekten bu mülakatlar ne kadar verimli, doğru adayı gerçekten de bulabiliyorlar mı bu sorularla, yoksa hepimiz için zaman kaybı mı bu sorusu geliyor..

Aslında bu soru hepimiz için önemli. Sonuçta kişinin gerçekten kendini keşfedebilmesi ve eğer istiyorsa geliştirebilmesi için öncelikle güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmesi gerek.

Mülakat kısmında ise sadece o iş için uygun cevapları veriyoruz çünkü tamamen dürüst olup iç dünyanızı iyisiyle kötüsüyle hiç tanımadığınız ama gelecekteki işinizi ellerinde tutan birine anlatmanız pek de mantıklı değil, dimi?

Ama tabii daha iyisi bulunana kadar bu tekniklerle devam edileceğini varsayarsak, siz yine de cevaplarınızı önceden hazırlayıp gidin.