28 Ocak 2013 Pazartesi

İş Vaaar İş Var

Geçen gün televizyonda bakınırken Vedat Milor tadında bir amcanın programına rastgeldim. Amca İstanbul'daki meşhur Burgercileri gezip, anlatıyordu o bölümde. İzlerken aldı mı beni bir düşünce. Arkadaş bu amca da çalışıyor, para kazanıyor; ben de çalışıyorum, para kazanıyorum. Yalnız aramızda bazı farklar var tabii!

Mesela şunlar da iş:
- Gurme
- Vitrin Tasarımcısı
- Yemek Fotoğrafçısı (yemek konusunda biraz takıntılıyım da, siz sadece Fotoğrafçı da diyebilirsiniz)
- Ada Bekçisi (hepimiz zamanında çıkan haberlerde duymuşuzdur: birçoğumuzun kat kat fazla maaşıyla muuuhteşem bir adaya bekçilik yapmak)
- Gezi Programcısı (Gezi Yazarı)
- Yat Tasarımcısı (Buraya uçak da koyabilirsiniz)
- Cafe / Butik Otel Sahibi (kabul edelim, bu hayali kurmamış biri bile yok aramızda)

Bu liste beni durduran olmazsa böyle uzayıııp gider.........


Bence bu vitrini içimizden herhangi biri de yapmış olabilirdi. Kimbilir şu tasarım  için kaç para ödediler! Ben yarı fiyatına yapardım valla!

Peki ya bu? Burda önemli olan zaten renklerin uyumu arkadaşlar! Farkettiyseniz yemeklerin ne olduğunu anlamak için baya bir çaba sarfetmek gerekiyor. Koy bi kaç uyumlu renkte yenebilen şeyi, tabi koca tabakta küçük bir yer kaplamak şartıyla vee hazır! (Şaka bir yana güzel de görünüyor haa, bakarken canım çekmedi değil)

Peki bir de çoğumuzun yaptığı işlere bakalım:
- Dökümantasyon / Raporlama Elemanı (bütün gün excel başında)
- Operasyon Uzmanı (işin baştan sona ulaşma kısmında angarya işleri yapan, arada kalıp bi oraya bi buraya sürüklenen bi tip)
- Dış Ticaret Uzmanı (Yurtdışına gidecek/gelecek bir şeyin bütün kağıt işlerini yapan biri)
- Muhasebeci (sahip olmadığı bir sürü paranın işini yapan, ve sahip olmadığı o paranın bütün sorumluluğuna sahip kişi)
- Proje Asistanı (bu hele iyice muallakta bir iş, belli ki kişiye projenin angarya kısımlarını yaptırıp, başarıyı kendilerine mal edecekler)
- Uzun dönem stajyer (bu konuya girmek bile istemiyorum)
- Grafik Tasarımcısı (birçoğu gerçekten inanılmaz tasarımlar yapacağını zannederek sektöre girer ama genelde ürün resmi çekmek (sanatsal olmamak şartıyla), dekupe yapmak ve hatta internet sitelerine banner yapmakla son bulur)

Bir de şuna bakın, resmen içimizden biri! Hani o hiç olmak istemediğimiz, olduğumuzda ise asla kabul etmediğimiz görüntü! (İkinci bölümdeki bütün meslekleri anlatmak için tek fotoğraf yetti, bilmem farkettiniz mi)

Evet, ilk bölümdeki işleri yapan ne kadar insan var bilmiyorum (bilmek de istemiyorum, aranızda varsa öyle biri gelip de bana söylemesin lütfen) Kalanımız da işte her gün ikinci bölümdeki işlerimizi yaparken, kafamızda birinci bölümdeki işleri hayal ederek günü bitiriyoruz.

Peki neden böyle yapıyoruz? Deli miyiz oğlum biz? Birinci bölümdeki işler de yapılmıcak zorlukta değil neticede, alt tarafı biraz eğitim biraz tecrübe lazım. Ne yani şimdi o amca İstanbul'daki burgercileri benden daha iyi mi gezdi? Hiç sanmam. Bi kere zaten göz ucuyla bakıyor o burgerlere, belli ki çok da sevdiği bir konu değil. Oysa ki ben olsam öyle mi olur? Karşıdakine öyle bi anlattırırım ki, dinlerken bile ağzınız sulanır.

Peki bu konuda hiç şansımı denedim mi? Yoo... Anca içimden oğlum ben yapsam şu işi ne güzel olur, süper yaparım, süper de yaşarım diyorum. Ama bunu derken evde kumanda elimde yan gelmiş yatar durumdayım tabii. Ee tabi bu kafayla benden bişi olmaz. Acilen silkinip kendime gelip, kendi "Hayallerimin İşi"ni bulmalıyım ve artık ikinci bölümden birinciye geçmeliyim. Evet, evet yapıcam bunu! YAPAMADI.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder