13 Temmuz 2013 Cumartesi

Bir Zamanlar Okuldan Kaçmak Diye Bir Şey Vardı

Şu iş hayatımda yanarım yanarım zamanında okuldan çok fazla kaçmadığıma yanarım. İş hayatında böyle bir etkinlik yok maalesef.

Tabii ki hastalık bahanesiyle işe gitmeyip günün keyfini çıkaranlar yok değil (off ben bunu bile yapamıyorum! Bahanelerimi ya iş görüşmesine gitmem gerekirse diye saklıyorum- işinden memnun olmayana işi kırmak bile hayal) Ama okulu kırmak bambaşka bişeydi. Okula sabahtan giderdiniz ama sonra canınız sıkılır çaktırmadan yandan yandan kaçardınız. Artık gezer misiniz tozar mısınız size kalmış.


Bir gün ben de yapıcam bundan!

Peki ya şimdi? Geldim diyelim sabahtan işe, öğlen 3 gibi birkaç arkadaş işten kaçtığımızı düşünebiliyor musunuz? (Düşününce çok da güzel oluyor aslında, şöyle 2 saat dolanırdık, kahve fln içerdik ohh)

Ben zaten esnek (ama iyi yönde!) çalışma saatlerini destekliyorum. Bildiğiniz gibi ülkemizde daha çok (baya çok) ileri doğru esneyen kötü çalışma saatleri mevcut. Oysa ki bırak adamı istediği saatte girsin çıksın, işini yaptığı sürece sana ne? Baktın yapamıyor, hoop koyarsın kapının önüne. Valla bu sisteme hiç itirazım yok! (arada davulun sesi uzaktan kulağa hoş mu geliyor acaba diye de düşünmüyor değilim) 

Ayrıca günlük 8 saat çalışma da neymiş ya? Kim çıkardı bunu bi bilsem, nasıl bir ruh halindeydi acaba? Zaten herkes biliyor ki adam taş çatlasın 4-5 saat çalışıyor, kalan 3 saati oyalanma, sıkılma, esneme, saate bakma vs. Yap 5 saat, bak gör motivasyonu.

Bak mesela İspanyollara, adamların öğlen arası 3 saat! Şimdi bazılarınız çıkıp diyebilir onlar krizde ama görmüyo musun diye. Arkadaş biz krizde değiliz de noluyo? Zenginlik, refah içinde yaşayan orta düzey bir şirket çalışanı var mı? Adamlar krizde ama kafa rahat, mutlular ve öğlen aralarından da vazgeçmeye niyetleri yok. Biz de daha çok çalışalım, en çok çalışalım, alalım mayışımızı tamam. Ee aldın mayışı da noldu? Dinlenemedin, gezemedin, en kötüsü kafan rahat değil hep bi koşturmaca hep bi telaş. Sonra neymiş krizde değilizmiş, hepimiz kendi içimizde sinir krizleri geçirmişiz kimsenin umurunda değil!

Koş, koş! Daha çok çalış, en çok çalış!

Burdan iş dünyasının ağır toplarına sesleniyorum, gelin değiştirelim bu düzeni yaa, yapıverin bi güzellik bize!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder