4 Ağustos 2014 Pazartesi

Hem Mükemmel Hem de Hızlı İş Yapabilen Varlıklar Aranıyor!

Çalışan üzerinde sürekli bir baskı oluşturarak mükemmeliyetçiye ulaşılacağını düşünenler var. Hatta ve hatta bir adım ilerisi, bazı yöneticiler bu baskıyı çalışanların kendi kendilerinin üzerinde kurmasını istiyorlar (yani ayy benim hiç zamanım yok sana baskı yapıcak, senin kendi kendine yapman lazım)


Mükemmeliyetçilik cümle içerisinde kullanılırken iyi hoş ve güzel. Tabii ki her bir ortaya konulan işin mükemmel olması lazım, sonuçta o hizmeti satın alan karşılığında bunu bekliyor. Peki buna ulaşırken insanlığımızı kayıp mı etmeliyiz?

- Bu işi mükemmel yapmalıyım, hiçbir eksik olmamalı. Ama çabuk da yapmalıyım. Tek bir detayı atlamadan çok kısa bir sürede bu işi nasıl yapabilirim? Uyumam, yemek yemem, sandalyemden hiiiç kalkmam mesela. Eğer ki zaten bütün bunları yapabiliyorsam, evet, bu durumda ben bir robotum!

Sağolsun bir bilimadamı beni iş dünyasının yoğun stresi altında çalışmaya dayanıklı materyalden üreterek kapitalizme armağan etmiş!


Burada hem hizmet alan hem de hizmet veren sorumlu tabii. Hizmet alan aklı sıra verdiği paradan maksimum (ve insanlık dışı) bir sonuç alacak, böylece aslında verdiği paranın ederinden daha büyük bir karşılık alacak (gerçekten çok zekice!)

Tabii serbest rekabet ortamında herhangi bir parayı kaybetmeyi göze alamayan hizmet veren ise bu insanlık dışı ve bir o kadar da ütopik isteği "tabii ki de yapabiliriz" diyerek kabul edecek. (yaparız yeaa, ne var sanki biraz daha çok çalışsınlar, ne yani işi başkasına mı versinler?!)

Sonra daha alttaki çalışanlar için gelsin uzun mesailer (sabahlamalar), yenmeyen sabah, öğle ve akşam yemekleri, yüzleri unutulan arkadaşlar vs.

Pazar hareketlendi, rekabet arttı diye çalışan üzerindeki baskıyı arttırmak doğru bir yöntem midir? Kısa vadede işe yaradığı kesin de, peki etik midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder