Tatille ilgili son yazımdan sonra hiç ses çıkmamış benden.
Tatile gitti ve bir daha haber alınamadı… Gönül isterdi ki yurtdışına kaçmış
olayım, küçük bir kasabaya yerleşeyim bağ bahçe işleriyle uğraşıp yerel halkla
kaynaşayım fln. Ama tabii ki tahmin ettiğiniz gibi böyle şeyler olmadı.
İnanılmaz ilk iş yaşamı tatilimden sonra (tatilin kötüsü
olmaz zaten biliyorsunuz ki), gerçek dünyaya döndüğümde tam bir uzaylı
gibiydim.
Özellikle kalabalık İstanbul’umuz sağolsun, sokaklar zaten insan seli. Sürekli her yerden insan geliyor üstüme, gerçekten kilometrelerce koşarak geri dönmek istedim. (1 km bile koşamayacağımın acı gerçekliği var tabii bi de- kaçmadan önce spora başlayıp kendimi geliştirmem gerek)
Özellikle kalabalık İstanbul’umuz sağolsun, sokaklar zaten insan seli. Sürekli her yerden insan geliyor üstüme, gerçekten kilometrelerce koşarak geri dönmek istedim. (1 km bile koşamayacağımın acı gerçekliği var tabii bi de- kaçmadan önce spora başlayıp kendimi geliştirmem gerek)
Hele o ilk pazartesi! Ben ki pazartesilere adil davranmaya
çalışırım ama o pazartesinin kurtuluşu yoktu. 2 senedir yaptığım işe sanki hiç
yapmamışım gibi başlamayı başardım. Direk sıfırlamışım kafayı bir haftada!
Genel olarak gün içinde kafamdan geçen cümleler:
Off ne kadar abuk bi iş bu
Gerçekten saçma bir iş yapıyorum şuan
Bunu neden ben yapıyorum ki, x kişisinin yapması gerek
Benim dönmemi beklemişler ya resmen, insan iki işin ucundan
tutar
Napıyorum ben burada yaa
Çekilcek dert değil
Off
Puff
Bu böyle olmıcak
Ama tabii gün sonuna doğru zaten halihazırda tatilden önce yapmakta
olduğum bütün işleri tekrardan kabullendim. Onları içselleştirdim, onlar da
benim bir parçamdı artık ( İşin aslı bir süre daha idare edip tabii ki yeni bir
yol çizmeyi 5312. kez kafama koydum)
Yazar notu: Bu sefer bir sürpriz yapabilirim, beklemede kalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder